Muhteşem Şehir St. Petersburg
St.Petersburg muhteşem bir şehir ! St. Petersburg’da Moskova’dan daha çok görecek şey olduğu doğru, haliyle bu şehrin daha güzel olduğunu söylemek mümkün ancak St. Petersburg, Rusya kültüründen çok Avrupa kültürünü yansıtıyor. Bunun nedeni Çar Deli Petro! Deli Petro Avrupa’ya hayranlık duyan bir çarmış. Avrupa’yı gelişmişliğin simgesi olarak görüyormuş ve bu nedenle Avrupai bir kent olan St. Petersburg’u inşa etmeye karar vermiş. St. Petersburg’un bugün bulunduğu topraklar o dönemde İsveç’e aitmiş. Deli Petro bu toprakları işgal edip şehrin kurulması için emir vermiş.( Bu şehir sayesinde sıcak denizlere ulaşabilecekti) Şehrin büyük çoğunluğu o tarihlerde bataklıkmış ve çok az yerleşim yeri varmış. Bu nedenle herkes ona deli gözüyle bakıyormuş ancak o kimseyi dinlememiş ve bu muhteşem şehri kurmuş. Şehrin inşasında binlerce işçi hayatını kaybetmiş. Hatta ö dönemde St.Petersburg’un insan kemikleri üzerine kurulduğu söylenirmiş. St.Petersburg masallardaki kadar güzel olsa da gerçek Rus mimarisini ve kültürünü görmek için mutlaka Moskova’ya gitmelisiniz. St. Petersburg’tan Moskova’ya hızlı trenle 4 saate ulaşabilirsiniz. Trenler son derece güvenli ve konforlu.
Gezilecek Yerler
Hermitaj Müzesi
Hermitaj müzesi St. Petersburg’un gözdesi. Müze aslında Çarlık döneminin kışlık sarayı, içerde 2 milyon eser olduğu söyleniyor ancak bunun yalnızca 10’da 1’i olmayan bir kısmı ziyarete açık. Eğer tüm eserleri incelemek isterseniz içeride 7 yıl gezmeniz gerekiyormuş.
Müzede Monet, Degas, Renoire ve Cezanne gibi Avrupalı sanatçılara ait eserler bulunuyor. Bunun nedeni Rusya’nın büyük sanat adamlarının vaktiyle Avrupa’da ekonomik sıkıntıyla yaşayan sanatçılara hakkını vererek bu resimleri ülkelerine getirmeleri olmuş.
Müze tarihi boyunca pek çok felaket yaşamış ancak ayakta kalmayı başarmış. İlk olarak 1837’de büyük bir yangından harap olmuş ve daha sonra planlarına bakılarak yeniden inşa edilmiş.
II.Dünya savaşında ise kuşatmalar sırasında müzedeki eserler boşaltılmış ve pek çoğu savaş bitene kadar muhafaza edilerek Neva nehrinin dibinde saklanmış.
Bu müzede ki Peacock Pavillon en dikkat çeken yerlerden bir tanesi gittiğinizde mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz..
Singer Binası
Bu bina Singer dikiş makinasının binası, bina 1904 kurulmuş. Binanın hem iç hem de dış mimarisi muhteşem, şehirde ki art deco mimarisinin en güzel örneklerinden. Binanın içinde bir kitapçı bir de kafe var. Ayrıca isterseniz özel bir tur alıp binanın tepesine çıkabilir ve binanın tepesinde bulunan cam kuleyi yakından görebilirsiniz. Bu bina Lady Kazan Katedralinin karşısında olduğu için muhteşem bir manzaraya sahip, tepeye çıktığınızda harika fotoğraflar alabilirsiniz.
Dostoyevski Müzesi
Dostoyevski müzesi Dostoyevski’nin son yıllarında yaşadığı ve hayatını kaybettiği evi. Bu ev komünizm döneminde şehre çalışmak için gelen işçilere tahsis edilmiş. O dönemde işçiler bu evde komün halinde yaşamışlar ve ev ağır bir tahribat yaşamış. Dostoyevski’nin eşyalarının birçoğu kaybolmuş. Müzeyi açabilmek için birçok eşyanın replikasını yapıp evi yeniden aslına uygun olarak restore etmişler. Müzede az sayıda olsa da Dostoyevski’ye ait orijinal eşyaları görebilirsiniz.
Yeliseev’s Food Hall
Moskova’da da olan bu tarihi süper marketten daha öncede bahsetmiştik. St.Petersburg Yeliseev’s Moskova’dakinden daha büyük ve daha havalı. Akşamları içerde canlı müzik yapılıyor, marketi dolaştıktan sonra içerdeki kafede bir şeylerde içebilirsiniz.
Mezonin Restaurant
Yeliseev’s Food Hall’un üst katında küçük ama oldukça nostaljik bir restoran. Bu restoranda yemek yerken tarihe yolculuk etmiş gibi hissedeceksiniz.
Vodka Museum
Burası adın anlaşılabileceği bir votka müzesi burada votkanın tarihini ve yapımını öğrenebilirsiniz. Müzenin hemen yanında bir restoran bulunuyor ve bizce St. Peterburg’un en güzel ve lokal restoranı burası! İçeride votka çeşitlerini geleneksel sunum yöntemleri ile tatma fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca yerel yemekleri denemek içinde harika bir yer!
Ascot Otel
Ascot Otel oldukça tarihi ve lüks bir otel. Hitler 2. Dünya savaşı sırasında St.Peterburg’a gelip bu otelde yemek yemeği ve ardından şehrin yıkım emrini vermeyi hedeflemiş. Ama Allahtan böyle bir şey hiçbir zaman gerçekleşmemiş. Bu otel özelikle 5 çayları ile meşhur! İsterseniz yemek yemek içinde güzel bir restoranı var.
Belmond Grand Hotel Europe
Kahvaltı için tercih edebileceğiniz lüks, lezzetli ve bol seçenekli bir mekan. İçerisinin art deco mimarisi ve kahvaltının sunumu harika, Ruslar çay içmeyi çok seviyor ve çayları çok güzel. Neredeyse her yerde semaverle çay demleniyor ve çayın Rusçası da çay ?
New Holland Island
Burası ada şeklinde oldukça lokal, popüler ve modern bir eğlence kompleksi. İçeride yemek yiyebileceğiniz pek çok kafe ve restoran var. Ayrıca bir güzel bir buz pisti var gittiğinizde patenlerini kiralayıp kayabilirsiniz. Paten pistleri Rus eğlence hayatı için oldukça önemli!
Golistyn Hall
Golistyn Hall oldukça büyük ve ilginç bir Malikâne. Bu malikâne 18 yy da Prens Golistyn’e aitmiş. Prens Golistyn sanata çok düşkünmüş Puşkin ve pek çok sanatçı bu evde onun misafiri olmuş. Şu anda bu malikinin her odasında farklı bir mekan var. Bir kafenin içinde geçip farklı bir kafeye girebiliyorsunuz. İçerde iç içe geçmiş dükkanlar, barlar ve sanat galerileri var. Hepsi bir komün halinde bir aradalar. Bence bunlardan en enteresan olanı Tsiferburg kafe, bu kafe de yediklerinizle değil içerde geçirdiğimiz zamana göre para ödüyorsunuz. Girişte size antika bir saat kurup veriyorlar çıkarken ne kadar kaldıysanız o kadar para ödüyorsunuz. İster kahve için, ister kitap okuyun size kalmış.. İçerde konaklamak isterseniz oldukça enteresan bir hostel var.
https://www.booking.com/hotel/ru/your-space-capsule.tr.html
https://www.instagram.com/golitsynhall/
Ortodox Bar
Bu bar St.Petresburg’taki en lokal barlardan biri oldukça kalabalık ve popüler. Moskow Mule ve çeşitli votkalı yerel kokteylleri bu barda deneyebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Bir düzeltme yapayim; Avrupa Büyük Petro diye hitap eder, sadece biz Türkler Deli Petro deriz. S.Petersburge ‘un mimarı, büyük bir Çardir.