Panama Gezisi
Panama çok uzaklarda yer alan gitmeyi aklınıza getirmeyeceğiniz bir ülke.. Aslına bakarsanız Singapur veya Dubai gibi sonradan yapılmış içinde her türlü zenginliği barındıran ama aynı zamanda bir çok yerinde de fakirlğin dibine kadar yaşandığı bir ülke.. Öte yandan Panama, Latin Amerika’nın renkli koloniyal mimarisini, latin yemeklerini, Karayip sahillerini, yağmur ormanlarını, egzotik hayvanlarını en güvenli ve en temiz şekilde gezebileceğiniz bir şehir! Panama tek başına gidilecek bir ülke değil belki ama Orta Amerika’ya yapacağınız bir yolcukta transfer için mutlaka tercih etmeniz gereken bir ülke!
Vize
Panama için vize almanız gerekmiyor. Ülkenin havaalanı büyük bir bağlantı noktası, dünyanın her yerine uçuşlar. Panama’yı Latin Amerika’da yapacağınız diğer seyahetleriniz arasında bir geçiş noktası yapabilirsiniz. Panama’da yapılacak beş öneriyi paylaşıyorum.
1-Eski Sehir: Casco Viejo
Panama’nın başkenti Panama City. Panama City, yeni şehir ve eski şehir olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yeni şehir görkemli ve modern gökdelenlerin yükseldiği kimliksiz sanal bir şehir. Eski şehir ise koloniyel dönemden kalma renkli bir mimariye sahip. Ülke yeni şehirle dünyanın dikkatini çekmeyi başaramayınca tarihinin kıymetini anlamış ve eski şehri restore etmeye başlamış. Bu konuda da cidden başarılı olmuş. Casco Viejo bölgesi o kadar iyi durumda ki ayak bastığınızda kendinizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz. Restoranlar, kafeler ve dükkanlar tarihi dokuya uygun şekilde dizayn edilmiş. Sokaklar ve kaldırımlar şıkır şıkır! Panama City, Latin Amerika’nın en temiz en bakımlı ve güvenli şehri.
2-Panama Kanalı
Panama Kanalı 1914’de inşa edilmiş. Bu kanal Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlıyor. İki okyanusun birleştiği noktada yükseklik farkı var ve buraya kurulan kaldıraçlı ve indirgeçli sistemi sayesinde aradaki fark ortadan kalkıyor ve gemiler boğazdan geçebiliyor. Bu kanaldan her gün 35-40 gemi geçiyor. Panama’ya gittiğinizde kanal turlarına katılabilir ve gemilerin kanaldan geçişine şahit olabilirsiniz. Geçiş sırasında kanalda çalışan bir rehber canlı olarak hem kanalın teknolojisini hem de tarihçesini aktarıyor. Gemilerin geçişini beklemek oldukça heyecan verici bir deneyim. Ben burayı seneler önce rüyamda görmüştüm o nedenle bu deneyim bana ayırca heyecan verdi 🙂
3-Panama Şapkası
Panama’ya gidip Panama şapkası almadan dönmezsiniz! Hollywood’da Robert Redford, Anthony Hopkins ve Ian MacKellen gibi pek çok ünlü, bu tarz sahibi şapkanın hayranı diyebiliriz. Panama şapkası Panama’nın en belirgin simgesi olmakla birlikte bu aslında Ekvador ülkesine ait. Panamalılar, Panama Kanalı’nın açılışına katılan dönemin Amerika Başkanı Roosevelt’e bu şapkayı hediye etmişler. Oda açılışta bu şapka ile poz vermiş ve günden sonra bu şapka Panama Şapkası olarak anılmaya başlanmış.
4-San Blas Adası
San Blas Panama City’e sadece 2 saat uzaklıkta! San Blas, Karayiplerde neredeyse hiç el değmemiş üzerinde gelişmiş tesisler bulunmayan, Panama yerlilerinin, Kuna’ların yaşadığı ve küçük adacıklardan oluşan özerk bir bölge. Adalardan bazıları o kadar küçük ki adanın bir ucundan diğer ucuna yürümek mümkün. Adalara turları yerliler düzenliyor. Bu adalara gitmek için Panama şehrinden tur satın alabilir ve isterseniz konaklamalı olarak gidebilirsiniz. Konaklamayı kamp yaparak sağlayabileceğiniz gibi yerlilerin pansiyonlarında kalarak da sağlayabilirsiniz. Ancak şartlar epey zorlu. Tesisler lüksten çok uzak tanemen yerlilerin imkanları ile yapılmış barakalardan oluşuyor. Tuvaletler ve duş paylaşımlı. Ve adada internet yok, market yok, elektrik ve internette yok. Yani ıssız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız 3 şey nedir iyice bir düşünmeniz gerekiyor:) Herseyden uzaklaşıp, ay ışığı altında bir inzivaya çekilmek isterseniz sizi burası tam size göre! Bu adaları La Casa de Papel’in 3. sezon’da da görebilirsiniz!
Bununla birlikte sahildeyken size yaklaşan bir deniz yıldızı görmek mümkün her şeyden uzaklaşmak, ütopya tadında inzivaya çekilmek ve karayiplerin tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat diyebiliriz.
5-Jazz Kulüpleri
Panama’da Jazz gruplarını dinleyebileceğiniz pek çok Jazz Kulüplere rastlayabilirsiniz. Ayrıca Ocak ayında Jazz festivaline denk gelmeniz mümkün. Bunun dışında iyi Jazz müzik dinlemek için American Trade Otel’de Danilo’s Jazz Kulübüne gidebilirsiniz.
Tüm bunların dışında yağmur ormanları, yerli kabilelerin köylerini keşfetmek için Panama doğru bir adres!
Konaklama
Panama’da konaklama içim sayısız alternatif var. İç tasarımının şıklılığı nedeniyle biz America Trade Oteli öneriyoruz. Kalmak için değilse bile kahvaltı veya kahve için de uğrayabilirsiniz.
Selina Hostel
Tüm Amerika kıtasında bulunan Selina Hotel’lerden Panamada’da! Ve her yerde olduğu gibi burada da müthiş. Ayrıca arkadaş edinmek istiyorsanız burayı düşün derim!