Vizesiz Hafta sonu Kaçamağı için Tiblis!
Vaktimiz yok, vizemiz yok, bütçemiz yok nereye gidelim diyorsanız: Tiflis’e gidin! Tiflis sadece bir hafta sonu ayırarak gezebileceğiniz, şarabın, güzel yemeklerin ve tarihin tadına doyabileceğiniz harika bir şehir, üstelik bizden vize istemiyor! Şehirde hem fiyatlar uygun hem de yapacak bir sürü şey var!
Tiflis’in güzelliklerini anlatmaya başlamadan önce genel birkaç bilgi verelim:
Kura Irmağı’nın iki kıyısına kurulan Tiflis Gürcistan’ın başkenti. Tarihi boyunca Tiflis’in topraklarında çeşitli medeniyetler yaşamış, bu nedenle de çok zengin bir kültürel mirası var.
Bunun dışında coğrafyası gereği zengin yer altı kaynaklarına sahip, Tiflis yani Tblisi sıcak su anlamına geliyor. Şehir adını sıcak kaynak sularından alıyor. Şehirde doğal kaynak sularında yıkanabileceğiniz sülfür hamamları var. Hamamların da tarihi bir geçmişi var, örneğin Oberlani Hamam’ı Alexander Puskin’in sıklıkla uğradığı bir hamammış, kendisi burada kese köpük yaptırmayı çok severmiş. Hamam hala çalışıyor, isterseniz siz de gidip Puskin gibi keselenebilirsiniz ? Fakat sülfür çok kötü kokuyor sonra söylemedi demeyin ???
Tiflis mutfağı oldukça zengin ve lezzetli, aslında bizim mutfağımıza çok benziyor. Hamur işi ağırlıklı bir mutfak ama etler de oldukça lezzetli. Neredeyse her şeye kişniş ekliyorlar buna çok bayıldığımı söyleyemem.
Ne Yemelisiniz?
Tiflis mutfağı oldukça zengin ve lezzetli, aslında bizim mutfağımıza çok benziyor. Hamur işi ağırlıklı bir mutfak ama etler de oldukça lezzetli. Neredeyse her şeye kişniş ekliyorlar buna çok bayıldığımı söyleyemem.
- Khinkali:Mantı, dumpling’in daha irisi ve sulusu
- Hacupuri/Khachapuri: Karadeniz pidesi?
- Chyhytrma: Kişnişli, peynirli, tavuk çorbası
- Cha Cha: İçtiğinizde beyninizden vurulmuşa döneceğiniz sert bir likörçeşidi ( Cha Cha alışverişi için Cha Cha Corner)
- Sulguni:Bir peynir çeşidi
- Lobio:Fasülyeli pide
- Churchkhela: Bizdeki cevizli sucuklar
- Tklapi: Bizdeki pestil
Tiblis her yıl nüfusunun 2 katı kadar turist alıyor. Dünyanın her yerinden turistler akın ediyor. Geleneksel yemekleri en popüler en şık restoranlarında servis ediliyor. Örneğin pide yani hacapuri şarap yanında yeniyor. Bize burada karadeniz pidesinin yanında şarap içeceğiz deseler, güleriz orada sesimizi çıkarmadan içtik. (Aynı durum Ukrayna’da da var bu arada) Çok yakında karadeniz pidesi ve daha niceleri dünyaya Gürcistan’dan yayılacak. Ve biz onlar aslında bizimdi diye dövünüp durucaz. (bknz türk kahvesi, baklava)
Valla yazık bize.. Ertrafına kattığı tüm zengliği dünyaya başka devletlerce tanıtılan ülkemize üzülmekten içim şiş!
Şaraplar
Gürcistan şarapları ile ünlü bir ülke, özellikle kırmızı şarap konusunda iddialılar. Ayrıca içki sofralarının bir ritüeli var. Eğer kalabalık bir masada yemek yiyorsanız masadan birisi sürekli kadeh kaldırıp bir şey hakkında şerefe yapmanızı istiyor. Gürcüler kadeh kaldırmaktan sorumlu olan kişiye ‘tamada’ diyor. (İngilizceye toastmaster olarak çevirdiler) Tamada yemek sırasında masanın yönetimini elinde tutuyor ve şerefe yapılacak konuları belirliyor. Sizde konuyla ilgili bişeyler söyleyip içkinizi yudumluyorsunuz. Tamada bu ritüeli neredeyse her 15 dakikada bir tekrarlıyor. Yani geleneksel bir gürcü sofrasından sarhoş olmadan kalmak imkansız ?
Gezilecek Yerler:
Yürüyüş Rotası
Opera & Ballet Theatre of Tbilisi’den yürüyüşe başlayın, bu yol sizi Özgürlük Meydanı’na çıkaracak. Devam ederseniz Old Tbilisi’ye girmiş olacaksınız. Yolunuzun üzerinde Linville adında güzel bir restoran var. Yolu takip ederseniz solunuzda Sioni Katedrali’ni, sağınızda ise Kaleidoscope’u göreceksiniz. Yolun sonunda Kura Nehri üzerindeki Metekhi Köprüsüne ulaşacaksınız. Köprüyü geçin, Rike Park’taki teleferiğe binip Kartlis Deda’ya çıkın. Şehrin manzarasının tadını çıkardıktan sonra Orbelini Hamamları’na doğru yürüyerek inin. Son olarak Old Tbilisi sokaklarından geçerek Clock Tower’a ulaşın ve yürüyüşü sonlandırın.
Restoran ve Kafeler:
Glocal Tip: Bundan sonra önereceğimiz 2 restorana Gürcistanlı arkadaşlarımızın önerisiyle gittik. Bu restoranları akşam yemeği için lokaller tercih ediyor, öncesinde mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
Gece:
Gece Hayatı için birçok seçenek var ve bizim beklentimizin üzerinde kalabalıktı diyebiliriz. Fabrika Hostel ve Stamba Hotel içerisindeki barlar bizim en çok hoşumuza giden yerler oldu. Bizim gitmediğimiz ama Berlin’deki Berghain ile yarışır dedikleri Club Bassiani de denenebilir.
Konaklama:
Sanat Severler Buraya!
Gürcistan’ın dünyaca ünlü ressamları var. Örneğin Rusudan Petviashvili’nin çizimleri Hermes ve Villory Boch gibi dünyaca ünlü markalar tarafından kullanılıyor.
Bunun dışında daha geleneksel çizimleri olan Niko Pirosmani’nin eserlerini de mutlaka görmelisiniz.