Brezilya bizim en sevdiğimiz ülkeler arasında ilk 5’te geliyor. Hatta yerleşesimiz var ?
En büyük şehirleri Sao Paulo ve Rio de Janerio diyebiliriz. Biz sizlere Rio de Janeiro ve daha sonra İguazu’dan bahsedeceğiz.
Rio de Janeiro
Rio de Janeiro’nun Sokaklarında eğlence hiç bitmiyor ve kış hiç uğramıyor. Yıl boyunca sıcaklık 17-28 derece arasında değişiyor. Biz kış döneminde gitmemize rağmen rahatlıkla denize girebildik.
Şehirde spor bir an olsun durmuyor. Copacabana ve İpanema sahillerinde insanları, sabah 6’dan gece 12’lere kadar spor yaparken veya denize girerken görebilirsiniz. Koşanlar, bisiklete binenler, surf yapanlar, futbol oynayanları söylemiyorum bile.. Brezilyanın futbolda 5 kez dünya şampiyonu olması bir tesadüf değil. Spor yapmak bu şehirle özdeşleşmiş durumda!
Gezilecek Yerler
Christ the Reedemer Heykeli
Christ the Reedemer Heykeli yani Kurtarıcı İsa Heykeli, Corcovado tepesinde şehri en tepeden izliyor. Buranın muhteşem bir manzarası var ve ayrıca buraya gittiğinizde Christ the Reedemer heykelinin tam tepesine de çıkabiliyorsunuz. Gittiğinizde yol üzerinde Mirante Dona Marta tepesine uğrayıp Rio manzarasına doymayı ihmal etmeyin.
Sugar Loft
Burası da şehirde mutlaka ziyaret etmeniz gereken teleferikle tırmanacağınız bir başka tepe. Şehrin muhteşem manzarasını seyredip harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Favelalar
Favelalar şehir halkının maddi zorluklar içinde yaşadığı, derme çatma mahallelerden oluşan bölgelere verilen bir ad. Favelalar, özeliklle Micheal Jackson, Madonna ve Beyonce gibi ünlü isimlerin ziyaretlerinden sonra popüler bir turist rotası haline gelmiş. Ben bu tarz yerlere gidip insanlar ne kadar fakir ve ne kadar zor durumdalar diye bakılmasını doğru bulmuyorum. Ama eğer ziyaret etmek isterseniz en ünlü Favela mahallesi: Santa Marta
Favelaların güvenliliğiyle ilgili pek çok şehir efsanesi var. Polisin giremediği, uyuşturucu çetelerinin fink attığı gibi gibi.. Doğruluğunu bilemem ama bu bölgeye kendi kendinize gidip icat çıkarmayın 😀 Bu arada tüm söylentilere ve uyarılara rağmen Favelalarda konaklayan turistler de var fakat bence böyle bir cengaverliğe de gerek yok. Ülke, gözlemlediğimiz kadarıyla oldukça güvenli ama yine de İstanbul’a gelip gece yarısı sur dibine giderek kendini kestiren turistlerden olmayın? Kısacası burada yapmayacağınız şeyleri orada da yapmayın, rahat durun! ?
Copacabana ve İpanema
Copacabana adını duyduğumuz anda Barry Manilow’un Copacabana şarkısı kulaklarda çınlamaya başlıyor. O yüzden burayı anlatmandan önce hep birlikte bir kuple söyleyelim:
“ At the copa (co) Copacabana
Music and passion were always the fashion
At the copa they fell in love ’’
Copacabana ve İpanema şehrin en popüler plajları, denize girmek için de spor yapmak için de bu plajları tercih edebilirsiniz. Copacabana biraz daha turistik olduğu için biz İpanema’yı tercih ettik.
Burada size tavsiyelerimiz:
-Dalgalı günlerde dalga boyu 2 metreyi aşıyor, uyarıları dikkate alın.
-Havaianas terlikler çok uygun, bol bol alın
-Her köşe başında satılan coconut sularından bol bol için
Leblon
Leblon İpanema’ya komşu bir sahil bölgesi. Bizim de en çok vakit geçirdiğimiz ve konakladığımız bölge oldu. Sahilden içerilere doğru ilerledikçe çeşitli güzel mekanlarla karşılaşacaksınız. Buralara giderseniz mutlaka caipirinha için ama yavaş için, hızlı çarpıyor 🙂
Bizim en çok takıldığımız yerler:
- Barhodomeu
- Emporio 37
- Eleven
- Monica Ponde Ipanema
Santa Teresa
Santa Teresa tepelere konuşlanmış renkli ve Paris’teki Montmartre’yi anımsatan bohem bir bölge. Burada Santa Teresa Manastır’ını ve 19 yy den kalma malikanelerle dolu sokakları ziyaret edebilir, şehri tepeden seyredebilir ve nostaljik sarı tramvay Bonde’ye binebilirsiniz.
Selaron Merdivenleri
Santa Teres’dan sonra Selaron Merdivenlerini ziyaret edebilirsiniz. Bu merdivenler Şili asıllı sanatçı Jorge Selaron tarafından renkli mozaiklerle kaplanmış durumda. Selaron bir gün evinin önündeki merdivenleri daha belirgin hale getirmek için onları renkli mozaiklerle kaplamaya karar vermiş ve bunu çok beğenen komşuları ondan tüm merdivenleri kaplamasını istemiş, derken merdivenler bugünkü halini almış.
Lapa
Santa Teresa ve Selaron Merdivenlerini ziyaret ettiğiniz günün akşamına Lapa’da eğlence hayatını keşfedebilirsiniz. Burada size önereceğimiz mekan her katında ayrı bir eğlence olan Scenarium. İçerde oldukça eğlenceli bir ortam sizi bekliyor. Ancak içeri girerken güvenlik önlemi olarak pasaportunuzu kayıt altına alıyorlar.
Biz burdan çıkışta, yol üzerinde gözümüze kestirdiğimiz mekanlara gitmek istedik. Vakit geç olmuştu ve beğendiğimiz mekanlara gidebilmek için kısa ama karanlık bir sokaktan geçmemiz gerekiyordu. Tam mekadan çıkıp karanlık sokaklara doğru yöneldik ki, Scenarium’un bodyguardı bizi durdurdu. Yarım İngilizcesiyle bize ‘orada bişey yok, hadi eve gidin bakiyim’ diyerek bizi taksiye bindirdi. 😀 Neden böyle birşey yaptı hala çözemedik ama vardır bir hayır diyip otelimize döndük ?
Yağmur Ormanları
Ülke bio çeşitlik ve yağmur ormanları açısından oldukça zengin. Rio’da şehrin tam ortasında bir yağmur ormanı var. Bu ormanın adı Tijuca Yağmur Ormanı. Ormanın yürüyerek gidebileceğiniz bölgesi Jardim Botanico olarak geçiyor. Eğer daha derinlere girmek isterseniz turlar satın alabilirsiniz.
Alışveriş
Rio’da çok sayıda yerel tasarımcı butikleri ile karşılaşacaksınız. Bunlardan keşfedebildiklerimi aşağıda paylaşıyorum: