5 Soruda Küba:
1-Küba’da İnsanlar Çok mu Mutlu?
Küba’da sağlık, eğitim ve yiyecek devlet tarafından karşılanıyor. Özel işletmelerin sayısı çok az, maaşlar arasında neredeyse fark yok. Alternatif tıp her yerden daha gelişmiş durumda. Ülkede yaş ortalaması dünya ortalamasının 11 yaş üzerinde. Bununla birlikte ülke yıllarca Amerika’ya kafa tutmuş ve kimsenin yapmaya cesaret edemediğini yapmış.
Buraya kadar her şey güzel ancak ülkede basın özgürlüğü yok, internet limitli, üretim yok ve tek parti sistemi işliyor.
Basın özgürlüğü:
Basın özgürlüğünde Küba 180 ülke arasında 172. Sırada yer alıyor. Devlet aleyhinde haber yapan gazeteciler tutuklanıyor veya ülkeden ayrılmaya zorlanıyor.
Detayları merak edenler için: https://rsf.org/en/cuba
Mutluluk Düzeyi:
Küba ile ilgili en çok duyduğumuz şey ‘İnsanlar çok fakir ama çok mutlu.. Sokakta sürekli dans edip şarkı söylüyorlar’
Doğrusunu söylemek gerekirse mutlu olup olmadıklarını anlamak çok kolay değil. Etrafta insanlar dans edip şarkı söylerlerken bunu mutluluktan mı yapıyorlar yoksa bahşiş almak için mi dans ediyorlar anlamak zor. Zira siz müzik dinlerken bir anda bir kutu ya da şapka dolaşmaya başlıyor. Anlatılanlara göre eski yıllarda yerel halkın turistlerden gelen dövizi alması yasakmış. Alsalar bile bu parayı kullanamıyorlarmış. Ancak bugün için bu durum geçerli değil.
Küba’da yerel halk ünlü restoran ve barlara gitmiyor bunun yerine akşamları Malecon adındaki sahil şeridine İçkisini gitarını alan gidiyor. Festival tadında bir ortamın oluştuğu bu şeritte dans eden insanları en samimi halleriyle görmek mümkün.
Malecon
Bununla birlikte Küba sokakları ziyadesiyle pis, kokulu ve sinekli çünkü belediye çöp toplama görevini tam anlamıyla yerine getirmiyor. İnsanların evleri ve binaların önemli bir bölümü yıkık dökük ve rutubet içinde.
Ülkenin insanları artık para kazanmak istiyor ve bunun içinde gece gündüz çalışıyor. Pek çok Küba’lı evini turistlere kiraya veriyor ve yılın büyük bir bölümünde evlerinde turistlerle birlikte yaşıyor. Bu ev tipine “casa particular” deniyor.
Uzun lafın kısası Küba’da insanlar Vietnam’da, Hindistan’da ne kadar mutluysa o kadar mutlu. Devrimin ilk yıllarında Küba halkı belki tüm dünyadan daha mutluydu. Ancak hiç üretimin olmadığı bu ülkede fakirlik halkı kasıp kavurmuş. Ülke ekonomisi yıllarca Sovyet Rusya’ya bağlı olarak yürütülmüş ve Sovyet Rusya dağılınca da ekonomi yerle bir olmuş. Durumu Che aslında öngörmüş ve buna karşı çıkmış. Sanayi bakanı olduğu yıllarda Küba’nın hızlıca sanayileşmesini istemiş ve bu yönde somut adımlar atmış. Ancak bu hayalini gerçekleştirememiş ve sonunda ülkeden ayrılmış. Sovyet Rusya’nın çöküşüyle Küba’da ticaret neredeyse durma noktasına gelmiş. Durumu düzeltmek için ülke turizme yüklenmiş ve Venezüella gibi latin ülkeleriyle çeşitli ticari anlaşmalar yapmış ancak hiçbir zaman yeterli olmamış. Bu mutluluk türküsünü belki artık bir kenara kaldırmanın vakti gelmiştir. Günler artık o eski günler değil..
2-Kapitalizm Ne Durumda?
Ülkede şu an için yabancı arabaların hepsi mevcut. Caddelerde her marka arabayı görebilirisiniz. Klasik arabalar yalnızca taksi olarak kullanılıyor. Ülkede Kempinski gibi otel grupları, Mango, Women’s Secret, Loccitane gibi tüketim markaları mevcut.
3-İnternet var mı yok mu?
Ne var ne de yok ? Gittiğinizde otelde konaklarsanız, otel size sadece otelde kullanabileceğiniz internet kartı veriyor. Bu kart ile internet kullanabiliyorsunuz. Aynı kartı satın alabileceğiniz başka lokasyonlar da mevcut ancak bu kart belli başlı kafelerde kullanılabiliyor. Ve herkes bu kafelere gelip interneti kullanmaya çalıştığı için internet inanılmaz yavaş, neredeyse hiç çalışmıyor.
4-Kredi Kartı Geçiyor mu? Para Birimi Nedir?
Ülkede yalnızca otellerde kredi kartı kullanabiliyorsunuz. O bile bazen bağlantı sorunu yaşayabiliyor. Bunun dışında Dolar değil Euro ile yerel para birimi olan CUC alabiliyorsunuz. CUC Turistler için hazırlanmış bir para birimi, CUP ise yerel insanların kullandığı para birimi. Arada çok ciddi değer kaybı olduğu için özellikle para üstü alırken dikkatli olmak gerekiyor.
5-Küba’yı çok sevenler ve hiç sevmeyenler ne düşünüyor?
Küba’ya gitmeden önce Küba’yı ziyaret eden birçok insan ile konuştuk. İnsanların bir kısmı ‘Ben Küba’ya yerleşirim’ derken bir kısmı da ‘Bence hiç gitmeyin dedi’. Açıkçası gitmeden önce biz epey endişelendik.
Küba’yı sevip sevmeyeceğiniz Küba’dan ne beklediğinize bağlı olarak değişiyor. Küba 2 tip turizm alternatifi sunuyor. Bir tanesinde otellerde konaklayıp ünlü restoran, cafe ve barlara gidiyorsunuz. Sayıları az ama gerçekten çok enteresan restoranları var ve yemekleri çok lezzetli. Ancak fiyatlar pek makul değil. Bununla birlikte sokak aralarında ucuza yiyebileceğiniz yemekler lezzetli ve hijyenik olmayabiliyor. 2. yazıda restoran önerilerimize ulaşabilirsiniz 🙂
Diğer alternatifte ise yerel halkın evlerinde (casa particular) kalıp 10 Euro’ya ıstakoz, 5 Euro’ya Rom, 1 Euro’ya bolca avakado alıp evin terasında kendinize mini ziyafetler hazırlamak. Bu tip evlerde internet genellikle olmuyor, gitmeden sizin için en uygun evi bulmak için iyice araştırma gerekiyor. Ancak internet üzerinde yeterli yorum ve resim olmadığı için doğru evi bulmak çok kolay değil.
Casa Particular
Sokaklar genel olarak bol sinekli ve pis. Satıcılar ısrarcı, alışveriş imkanı kısıtlı, pek çok şey el yapımı. Sokaklarda her köşe başında yükselen Bueno Vista Social Club ezgilerini duymak mümkün.
Ülkenin bir puro ve rom cenneti olduğunu söylemeye gerek yok. Her şeyin fiyatı her yerde aynı, bu nedenle kazıklanma durumu yaşamıyorsunuz. Yani en azından bizim başımıza gelmedi!
Şehirlerde 1800 lerin koloniyel binaları dışında hiç apartman ya da plaza yok. İnşaat izni ve yeterli finansal kaynağı olmadığı için çarpık kentleşme olamamış. İyi ki de olmamış! Havana ve Trinidad adeta açık hava müzesi gibi. Hal böyle olunca bu güzel binalar arasında yürümek epey keyifli oluyor. Bir çok restoran büyük avluları olan eski İspanyol malikanelerine kurulmuş ve bu restoranlarda yiyecekler, ispanyollardan kalma antika tabak ve bardaklarda servis ediliyor.
Biz Küba’yı çok sevenlerden olduk, halada etkisinden kurtulamadık. Ama herkesin Küba deneyimi kendine 🙂 Hem artıları hem de eksileri çok bu nedenle seveni de sevmeyenide anlıyorum.
Eğer giderseniz yorumlarınızı mutlaka bizimle paylaşın!