Güney Afrika yazısının genelinden İngilizlere olan yoğun duygularımı anlamışsınızdır. ? Yazıyı yazarken her seferinde öfkelendim sanırım o yüzden yazmak bu kadar uzun sürdü.. Biraz daha kalsaydık neredeyse ayaklanma başlatacaktım 😀 Neden bu kadar öfkelendiğimi merak edecek olursanız yazının buradan sonrası sizin için 🙂
Cape Town’ın Sosyoekonomik Durumu
Cape Town’daki şu manzarayı size anlatmak istiyorum.. Güney Afrika zengin ve fakir uçurumunu çok yakından görebileceğiniz bir ülke. Ülke nüfusunun büyük bir bölümü yoksulluk sınırınım altında yaşam mücadelesi veriyor. Hem de bunun yegane nedeni siyahi olmaları…
Aslında Cape Town’da yaşayan halkın yalnızca %15’i beyaz, geri kalanı ise zenci veya melez. Beyazlar ülkede azınlık olmasına rağmen Cape Town’da şehir merkezine gittiğinizde neredeyse sadece beyaz insanları görüyorsunuz. Waterfront’ta bir kafede oturduğunuzda Avrupa’da bir ülkeye mi geldim yoksa gerçekten Afrika’da mıyım diye kendinizi sorguluyorsunuz. Beyazlar, Afrika kıtasına 1800’lerde gelmiş ve yaklaşık 8-9 nesildir burada yaşıyorlar. Onlarla sohbet ettiğinizde, nereli olduklarını sorarsanız ‘Güney Afrikalıyım’ diye cevap veriyorlar. Karşınızda masmavi gözleri ve sarı saçları ile bu cevabı verdiklerinde insanın kafası karışıyor
Cape Town’daki Yabancılar
Cape Town’nın güzel ve turistik mekanlarında zencileri müşteri olarak değil de çoğunlukla hizmet ederken görüyorsunuz.. Öte yandan beyazlar yani İngiliz ve Hollandalılar ülkenin zengin kesimini oluşturuyor. Ülkede bir taraf Great Gatsby tadında bir hayat yaşarken, 4 milyon siyah barakalarda yaşıyor. Bu barakaların büyük çoğunluğunda banyo, tuvalet ve su yok, elektrik kaçak olarak kullanılıyor ve burada yaşayan insanların %98’i işsiz.
Cape Town’da aklınıza gelebilecek her türlü zenginlik var. Muhteşem manzaralara sahip villalar, oteller ve restoranlar.. Ancak bunlar hala çoğunlukla beyazlara ait. Büyük ve global şirketlerde çoğunlukla beyazlar çalışıyor. Eşit öğrenim hakkını yeni kazandıkları için eğitimleri yetersiz kalıyor. Bu nedenle de kurumsal şirketlerde çalışan veya iyi üniversiteleri kazanabilen zenci gençlerin sayısı çok az.
Cape Town Halkının Durumu
Cape Town’da her adımda evsiz bir zenci görmeniz mümkün. Son gecemizde eve dönerken yanımıza yaprak gibi titreyen incecik bir kadın geldi ve bizden para istedi, Ona 10 $ verdim diye kadıncağızın gözleri doldu, olduğu yere çöktü kaldı, konuşmaya çalışırken sesi titriyordu.. Sanırım onun yüzünü hayatımın sonuna kadar unutamayacağım.. Güney Afrika zengin ve fakir uçurumunu çok yakından gözlemleyebileceğiniz bir ülke. Bugüne kadar pek çok ülkede fakirlikle karşılaştık ama hiçbir yerde burada ki kadar derinden etkilenmedim. Artık her akşam ne kadar zor durumda olduğunu bildiğim bu insanlara yardım etmeden, onlar için gerçek anlamda bir şey yapmadığımı bilerek uyumak zorundayım.
Afrika, akşam olunca nerede geceleyeceğini bilmeyen, hastalanınca hastaneye gidemeyen, susayınca su içemeyen, acıkınca yemek yiyemeyen insanlarla dolu koca bir kıta… Günde sadece 1 dolar kazanmak için her gün kafalarında 10 kiloluk paketleri kilometrelerce yürüyerek taşıyan kadınları, evlerinde su olmayan insanları, ilaçları karaborsada satılan hastaları gördükten sonra her sabah 6’da kalkıp işe gittiğim için nasıl sızlanabilirim bilmiyorum.
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama bence artık beyaz yakadan, kurumsal hayattan, İstanbul’dan, sistemden, trafikten bıktım diye hep birlikte tutturduğumuz bu türküyü bırakıp içinde yaşadığımız dünyaya nasıl daha faydalı olabiliriz diye ciddi ciddi düşünmeye başlamalıyız..